Sağlıklı Yaşlanmanın Püf Noktaları

Belli yaşa gelmiş bir insanın birkaç kişiye bir şey öğretmekten, birkaç kişiye faydalı olmaktan müthiş zevk alıyorsa sağlıklı yaşlanmayı başardığını kaydeden Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, yaşlandıkça bazı beden yetilerimizin azaldığını, hafızada zayıflık ortaya çıktığını, ataklık, girişimcilik gibi özelliklerin azaldığını ama bilgelik ve ağırbaşlılığın belirginleştiğini belirtiyor.
Kronolojik, biyolojik ve psikolojik olarak 3 türlü yaşlanma var
Kronolojik yaşlanma nüfus kağıdındaki, biyolojik yaşlanma yaşamla beden ile ilgili, psikolojik yaşlanma da ruhsal yaşlanması kişinin. Yani kendini ruhen yaşlı hissetme yaşı diyebiliriz.
Vücudumuz devlet gibiyse beynimiz hükümet gibi. Beynimiz iyi çalışmadığı zaman devletin bütün kurumları nasıl çalışmaz, burada da aynı şekilde böyle olunca bütün organlar bozulmaya başlıyor. Kişinin beyindeki yazılım bozuluyor aslında.
Neden bozuluyor?
Kişi zihinsel ve duygusal yatırımını, narsistik yatırımını bedenine yaptıysa, vücudunda bir sivilce çıksa felaketleştirir hemen. Paraya yaptıysa ufak bir kayıpta felaketleştirir. Şöhrete yaptıysa, onunla ilgili bir şey yaşadığı zaman hemen felaketleştirir ve hızla çökmeye başlar, depresyona girer ve psikolojik yaşlanma hızla başlar. Onun için yaşam felsefesi çok önemli. Kişinin sağlıklı bir yaşlılık, güvenli bir yaşlılık geçirmesi için de güvenli yaşlılığın temelleri çocuklukta atılıyor. Biz yaşlılık psikolojisi değil, yaşlanma psikolojisi demeyi daha çok tercih ediyoruz. Çünkü çocuk doğar doğmaz, yaşlanmaya başlıyor insanoğlu. Doğmayla birlikte kronometre işliyor, yaşlanıyor.
Beyin gelişiminin yüzde 50’sinden fazlası 0-3 yaş arasında oluyor
İnsanoğlu bir yaşında yürüyebiliyor. On beş yaşında iyi ve kötüyü ayırt edebiliyor. Bu bütün bunlar hep bu arada öğreniyor. Hatta beyindeki hücre sayısı, beyindeki hücredeki ağlar beyin gelişiminin yüzde 50’sinden fazlası 0-3 yaş arasında oluyor. 0-3 yaş arası öyle önemli ki. Çocuğun kendini güvende hissetmesi, hayatı keşfetmesi, yürümesi, oturması, kalkması, her şey… Beyinde ciddi bir şekilde hücre patlaması yaşıyor. Bir de ergenlik döneminde yaşıyor.
Mutlu ve üretken bir yaşlı nasıl olunur?
Kişi hayata doğru anlam yüklerse, ölüm konusunda gerçekçi bir yaklaşımı varsa, yaşam felsefesi sağlıklıysa hayatının son nefesine kadar gayet kendi ile barışık, mutlu ve üretken bir yaşlı olabilir. Bunun için doğru bir kişilik duruşu gerekiyor.
Beyni yaşlandıran şey düşünce tembelliği…
Belli yaşa gelmiş bir insan birkaç kişiye bir şey öğretmekten, birkaç kişiye faydalı olmaktan müthiş zevk alıyorsa, sağlıklı yaşlanmayı başarmış demektir. Yaşlandıkça bazı beden yetilerimiz azalıyor. Hafıza biraz zayıflıyor, ataklık, girişimcilik azalıyor ama bilgelik ve ağırbaşlılık belirginleşiyor. Yani mantıklı, doğru düşünme, doğru karar verme, muhakeme gücü artıyor. Bilgi birikimi, tecrübe arıyor. Daha tutarlı, hoşgörülü, sabırlı oluyor bu kişiler.
Büyük işler bedensel güçten ziyade zihinsel güçlerle yapılıyor
Büyük işler bedensel güçten ziyade zihinsel güçlerle yapılıyor. Akıl keskinliği kılıç keskinliğinden daha keskindir, o da bilgeler de vardır, yaşlı bilgelerde. Bu sağlıklı psikolojik yaşlanma, bilgeleştiren yaşlılar olmayla çok yakından ilgilidir.
Mutlu yaşlı olamazlar. Yakınlarına da mutsuz eder o tarzda kişiler. Bir de yenilikten korkan yaşlılar vardır. Eskiye tutku şeklinde bağlı olurlar. Hani neofobi denilen tarzında, yenilik korkusu onlarda bir hastalık haline gelir. Yaşlıların en büyük psikososyal sorunu yalnızlıktır, kendini yalnız hissetmesidir.
Etrafında kendisinden bir şeyler öğrenmek isteyen gençlerin olduğu yaşlılar çok mutlu…
Dikkat ederseniz böyle dedeler ve torunlar iyi anlaşırlar. Anne ve baba çocuğu ile ilgilenemez meşguldür ama dede, anneanne ve babaannede zaman daha çoktur. Çocuklarda da hep sorma ihtiyacı vardır. Birinin öğrenme ihtiyacı, birinin anlatma, öğretme ihtiyacı birbirini tamamlar.
Öyle bir psikolojik bir duygu var ki insanda yaşlandığı zaman daha çok yaşamak istiyor
Yaşama ateşi öyle bir şey ki, beklenenin tersine insan doğar, yaşar, ölür. Gayet doğal bir süreç diyorsunuz ama öyle psikolojik bir duygu var ki insanda yaşlandığı zaman daha çok yaşamak istiyor.
Yaşlı bir insanın, yaşlıların bedensel sağlığı, yaşlılık psikiyatrisi ve yaşlılık tıbbının da farklı olduğunu, sağlıklı yaşlanmak için Geriatri uzmanlarından görüş almak gerekebilir.
Beynimiz bir makine gibi
Beynimiz bir makine gibi, beynimizi iyi kullanırsak yaşlılığımızda hayatımızın son gününe kadar zihnimiz açık, kendi ihtiyaçlarımızı gören, insanlara üreten, faydalı olan bir kişi olarak kalabiliriz.
Beslenmede kalbe iyi gelen beyne de iyi geliyor
Nöroplastisitesi olan kişi, beyni plastik olan kişi yeni bir şey öğrendiği zaman beynin o bölgesinde büyüme hormonu salgılanıyor. Her yaşta, ileri yaşta da olabiliyor. O hormon yeni hücre üretiyor, o hücre göçüyor ve beyindeki yolları oluşturuyor, ileri yaşta bile beyin yeni hücre üretiyor. Beynimiz plastik organ olduğu için kuyu gibidir kullandıkça açılıyor, kullanmazsan köreliyor, yeni yollar oluşuyor, network oluşuyor. Bir de tabii beyin sağlığında bu önemli ama ‘çalışan demir ışıldar’ sözü beyin için aynen geçerli. Beslenme de çok önemli. Kalbe iyi gelen beyne de iyi geliyor. Kalp ve damarlara iyi gelen beyne de iyi geliyor. Onun için kilo olmaması, şeker ya da kalp damar hastalığı varsa ona uygun yaşamak hepsinin burada olumlu etkisi var diyebiliriz.
Beyin zorlandığı zaman yeni yollar açıyor ve genç kalıyor
Zihinsel itiraz, zihinsel isyan kişinin beyninde yeni network oluşturuyor, yeni sinirsel devreler oluşuyor ve beyin genç kalıyor. Onun için böyle sorgulayan, yeni şeyler araştıran, sadece gençler için değil her yaş için geçerli bu… Bu nedenle yeni şeyler öğrenmeye açık olmak, yeniliği arama davranışı beynin en büyük dostudur. Bu nedenle, ama sosyalleşme bunu da sağlıyor. Yalnız kaldığı zaman beyin uyaransız kalıyor onun için sosyal temas, sosyal ilişkiler, kişinin dinlemekten çok bir şeyi konuşup, anlatıp anlatmak veya yazmak veya bir şeyi okumak, bunların hepsi beyinde yeni yollar oluşturuyor.
Hafızanın altı sadık bekçisi 5n1k…
“5n1k… Bunların altısı ayrı bir network beyinde. ‘Kim’ diye beynimize bilgiyi yazdığımız zaman sadece kimden hatırlarsın ama ne söyledi ne zaman söyledi, nasıl söyledi, niçin söyledi bütün bunlarla birlikte bir bilgiyi beyne kaydederseniz bir networkten hatırlayamazsanız, diğerinden hatırlarsınız. Bu beynin, müthiş hafızanın altı sadık bekçisi ve beyin yaşlanmasının da en büyük ilacıdır diyebiliriz.