Uykusuzluğun Hafıza Üzerindeki Etkileri

Uykusuzluğun Hafıza Üzerindeki Etkileri

Günlük yaşam kalitesini ve genel sağlık durumunu olumsuz yönde etkileyebilen uykusuzluk, modern toplumun yaygın sorunlarından biri. Uykusuzluğun sadece fiziksel değil aynı zamanda zihinsel etkilerini İç Hastalıkları ve Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Nevrez Koylan anlatıyor.

Hafıza; bilgilerin kodlanması, depolanması ve geri çağrılması süreçlerinden oluşuyor. Bu süreçler, kısa süreli hafıza yani anlık bilgiler ve uzun süreli hafıza yani kalıcı bilgiler olarak ikiye ayrılıyor. Uyku bu süreçlerin her birinde kritik bir rol oynuyor. Uyku sırasında beyin, gün boyunca kazanılan bilgileri pekiştirir ve organize eder. Yeterli ve kaliteli uyku, öğrenilen bilgilerin uzun süreli hafızaya aktarılmasında temel bir rol oynar.

Öğrenmeyi zorlaştırıyor, duygusal dengeyi bozuyor 

Uykusuzluk ve hafıza ilişkisini destekleyen birçok bilimsel çalışma bulunuyor. Harvard Üniversitesi tarafından yapılan bir çalışma; yetersiz uyku alan öğrencilerin öğrenme ve bilgi hatırlama yeteneklerinin ciddi şekilde azaldığını, yeterli uyku alan öğrencilerin ise akademik başarılarının daha yüksek olduğunu gözler önüne seriyor. California Üniversitesi’nin yaptığı bir çalışmada uyku sırasında beynin nasıl çalıştığı ve bilgileri nasıl pekiştirdiği incelenmiş. Araştırma sonuçları, derin uyku evresinin deklaratif hafıza için kritik olduğunu ve uykusuzluğun bu süreci olumsuz etkilediğini göstermiş. Ayrıca National Institutes of Health (NIH) tarafından yapılan başka bir araştırmada, rüyaların görüldüğü ve beynin aktif olduğu REM uykusunun yetersiz kalması durumunda duygusal bilgilerin daha zor hatırlandığı ve duygusal dengenin bozulduğu ortaya konmuştur.

Kalitesiz uyku, kalbe bile zarar veriyor

Uyku ve kronik hastalıklar arasında son derece karmaşık ilişkiler söz konusu olabilir. Kronik hastalıkların oluşumu ve seyri, uyku ile yakından bağlantılı. Bu ikili arasındaki bağlantıyla ilişkili olan en yaygın hastalıklar; diyabet, kardiyovasküler sorunlar, obezite, depresyon, demans ve inflamatuar problemler olarak sıralanabilir. Yapılan çalışmalar, yetersiz uykunun tip 2 diyabet gelişiminde önemli bir rol oynadığını ve orta yaşlı kişilerdeki uyku bozukluklarının ileri yaşlarda demans gelişimini kolaylaştırdığını ortaya koyuyor. Muhtelif solunum bozuklukları, özellikle de uyku apnesi; hipertansiyon, inme, ritm bozuklukları gibi bir dizi kalp ve damar hastalığının ortaya çıkma riskini artırıyor ve seyrini hızlandırıyor. İlaveten uyku bozukluklarının damar sertliği gelişimini de hızlandırdığı bilinen bir gerçek.

Uyku ve kilo arasında ise ters bir ilişki söz konusu, uyku süresinin kısalmasıyla kilo artış gösterir. Bu durum bütün yaş gruplarında görülebilse de çocuklarda daha net olarak gözlemleniyor.  Sebebi ise beyinde bulunan, iştahı ve enerji oluşumunu kontrol eden hipotalamus isimli bölgenin uykusuzluktan olumsuz etkilenmesi. Bütün sayılanlara ek olarak enflamatuar hastalıkların yol açtığı ağrı ve huzursuzluk uykunun süresini ve kalitesini olumsuz etkilerken, uyku bozuklukları da enflamasyonun şiddetlenmesine zemin hazırlıyor. Ayrıca kaliteli bir uykunun kan şekeri kontrolüne de yardımcı olduğu biliniyor.

Prof. Dr. Koylan uykusuzluğun; yeni bilgiler öğrenmeyi, pekiştirmeyi, depolanmış bilgileri geri çağırmayı, yaratıcılığı ve problem çözmeyi zorlaştırdığını vurgulayarak uykusuzluğu önleyecek tavsiyelerde bulundu:

Her gün aynı saatte yatın

Düzenli bir uyku rutini oluşturmak uyku kalitesini artırır. Her gün aynı saatte yatmak ve aynı saatte kalkmak biyolojik saatin düzenli çalışmasını sağlar.

Uyku ortamını iyileştirin

Uyku ortamının sessiz, karanlık ve serin olmasına dikkat edilmelidir. Hem rahat hem ortopedik yatak ve yastık uyku kalitesini artırabilir.

Yatmadan önce tablet veya telefona bakmayın

Yatmadan önce telefon, tablet ve bilgisayar gibi teknolojik cihazların kullanımını sınırlamak uykuya geçişi kolaylaştırır. Bu cihazlarda bulunan mavi ışık, melatonin üretimini azaltarak uyku düzenini bozabilir.

Kafein tüketimini azaltın

Kafein tüketimi uyku kalitesini olumsuz yönde etkileyebilir bu sebeple kafein içeren besin ve içecekler yatmadan önce tüketilmemelidir. 

Düzenli egzersiz yapın

Düzenli egzersiz yapmak uyku kalitesini artırır. Ancak yoğun egzersizlerin yatmadan hemen önce yapılmaması gerekir.

Bültenimize Abone Olun!

En güncel konuları kaçırmayın.