Yerebatan Sarnıcı Kapılarını Yeniden Açtı

İstanbul’un tarihî yarımadasında, günümüze ulaşabilen erken dönem mimarlık örneklerinden ve dünyanın önemli kültür miraslarından biri olarak kabul edilen Yerebatan Sarnıcı, titizlikle yürütülen restorasyon çalışmalarının ardından ziyarete açıldı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Varlıkları Dairesi Başkanlığı tarafından yürütülen restorasyon çalışmaları kapsamında altı sene sonunda tekrar ziyarete açılan müze, yerli ve yabancı turistlerin yoğun ilgisi ile karşılandı. Yerebatan Sarnıcı, haftanın her günü 9.00-17.00 saatleri arasında ziyaret edilebilecek.

Yerebatan Sarnıcı’nın Önemi
Bizans İmparatoru I. Justinianus (527-565) tarafından yaptırılan sarnıç, suyun içinden yükselen ve sayısız gibi görülen mermer sütunlar sebebiyle halk arasında “Yerebatan Sarayı” olarak biliniyor. Sarnıcın bulunduğu yerde daha önce bir bazilika bulunduğundan, Bazilika Sarnıcı olarak da anılıyor.
Uzunluğu 140 metre, genişliği 70 metre olan dikdörtgen biçiminde bir alanı kaplayan dev sarnıç, toplam 9 bin 800 metrekare alanı kaplıyor. Yaklaşık 100 bin ton su depolama kapasitesine sahip olan sarnıçta, 9 metre yüksekliğinde 336 sütun bulunuyor. Halk arasında “ağlayan sütun”, “gözyaşı sütunu” olarak bilinen gözyaşına benzer işlemelerin bulunduğu sütun ile Roma dönemi heykel sanatının şaheserlerinden sayılan iki “Medusa Başı”, tarihî sarnıcın simgeleri arasında yer alıyor.

Medusa Başı
Sarnıcın kuzeybatı köşesindeki iki sütunun altında kaide olarak kullanılan iki Medusa başı, Roma dönemi heykel sanatının şaheserlerindendir. Sarnıcı ziyaret eden insanların en çok ilgisini çeken Medusa başlarının hangi yapılardan alınıp buraya getirildiği bilinmemektedir. Araştırmacılar genellikle sarnıcın inşası sırasında salt sütun kaidesi olarak kullanılması amacıyla getirildiklerini düşünmektedir.