Z Kuşağının Takı ve Mücevher Tercihleri
Dünden bugüne baktığımız zaman insanların yaşam tarzlarından hayata bakış açılarına kadar birçok şeyin değiştiğini görüyoruz. Tek değişmeyen şeyin değişim olduğunu da ele aldığımız zaman bunun çok olağan bir süreç olduğunu kabul etmek gerekiyor. İşte bu noktada yeni nesli temsil eden gençlerin tercihleri, bize gelecekte yaşanacak değişimlerin sinyallerini vermeye başlıyor. Yeni nesille birlikte modalar ve trendler değişiyor, bunun sonucunda da yeni çizgiler, yeni biçimler ve yeni takı tasarımları ortaya çıkıyor. Z kuşağı diye adlandırdığımız genç kuşağın takı ve mücevher zevklerini mercek altına alıyoruz.
Minimalizmin Yükselişi
Sosyal medyayı ve moda trendleri takip edenlerin bildiği gibi son birkaç sezondur dövme tasarımlarından ev dekorasyonuna kadar her şey sadeleşip minimalleşiyor. Bu değişimi belirleyen de bu değişimden etkilenen de en çok genç nesil oluyor. Ev dekorasyonlarından giyim ve aksesuar seçimlerine kadar çok daha sportif, sade ve modern tercihler yapan yeni nesil, çabasız şıklığın ve rahatlığın zirveye yerleşmesini sağlıyor.
1997-2002 doğumlu Z kuşağı da elbette bu değişimi belirleyen kuşak arasında yer alıyor. Yeni nesil, marka ürünler ve trendlerle bağlarını sıkı sıkıya korurken modanın da kendi zevk ve stillerine göre dönüşmesine ön ayak oluyor. Artık abartılı kıyafetler, porselen makyajlar, dar, rahatsız kalıplar yerini konforlu, rahat ancak yalın ve stil sahibi çizgilere bırakıyor.
Sade Mücevherler Günlük Stili Tamamlıyor
Elbette değişen sadece dekorasyon ve kıyafet modası olmuyor. Gençlerin aksesuar, takı ve mücevherlerle olan bağları da yeniden şekilleniyor. Eskiden takı ve mücevher takmak özellikle önemli günlerde ön plana çıkarken artık günlük hayatta bir tarz yaratmak için kullanılıyor. Eskilerin o iki dirhem bir çekirdek olarak tabir ettiği oldukça narin giyim tarzının yerini ise artık daha spor, rahat ve kullanışlı tasarımlar alıyor. Bununla doğru orantılı olarak, takı ve aksesuar tercihleri de giyim tarzına uygun bir şekilde daha sade ve minimal bir şekilde değişim gösteriyor. Eskiden dikkat çekmesi ve parıltılı olması istenen takılar, artık giyilecek kıyafete veya günlük hayata olan uygunluğuna göre seçiliyor.
Tasarım Çizgisi Önem Kazanıyor
Her kıyafetle kullanılabilen ve dikkat çeken eklem yüzükleri, sırt dekoltesine doğru uzanan kolyeler, iç içe geçerek 3 boyutluymuş gibi bir algı yaratan geometrik şekiller, tasarlanan aksesuarda ne kadar minimal çizgiler kullanılmış olsa da oldukça büyük bir fark yaratıyor. Bu minimal aksesuarlar, günlük hayatın her alanında rahatlıkla kullanılabilirken sahip olduğu küçük detaylarla abartıdan uzak bir şıklık sağlıyor. Kısaca açıklamak gerekirse minimal aksesuarlar, “çabasız şıklık” kavramının mihenk taşı olurken aynı zamanda sıradanlıktan uzak oldukça farklı tasarımların buluştuğu bir aksesuar yelpazesi sunuyor. Tam da bu noktada yeni neslin istediği o orijinal olma özelliğini sonuna kadar gösteriyor.
Minimal Aksesuarlar İddialı Olmaya Engel Değil
Bu minimal çizgiler illa ki spor veya günlük olmayı gerektirmiyor. Minimal aksesuarlar iddialı veya süslü olmayı sevenler tarafından da tercih ediliyor. Çünkü bu sade çizgilerle tasarlanmış olan takılar, yoğun olarak üst üste veya yan yana takıldıkları zaman da oldukça göz dolduran bir görüntü sergiliyor ve dikkat çekici olmayı başarıyor. Bu minimal tasarımlar tüm tercihlerini sadelikten yana kullananlar için değil, ne istediğini ve doğru kombinler yapmayı bilen herkese tam istediği şıklığı sunuyor. Özellikle kat kat kolye takmayı sevenler, her parmağında bir yüzük görmek isteyenler veya favori aksesuarı küpe olanlar için göze batan, o abartılı görünümden uzak oldukça zarif ve şık bir algı yaratıyor.