2020 Yazına Nazar Boncuklu Aksesuarlar Damga Vuruyor

Nazar boncuğu zamansız bir sembol ancak kabul etmek gerekir ki son senelerde popülaritesi oldukça arttı. Küpe, kolye, bileklik, yüzük, halhallar bir yana çantalardan sandaletlere hatta dekorasyon objelerine kadar nazar boncukları farklı formları ile karşımızda. Kapadokya’da nazar boncuğu ağaçlara asılıyor, dilek ağacı altında insanlar fotoğraf çektiriyor. Muskalar, nazardanlıklar, bilezikler, rozetler yapılıyor. Tırnak ojesinden dövmeye, pasta dekorasyonundan, bilgisayar oyunlarından şirket logosuna her yerde karşımıza çıkıyor. Peki nazar boncuğunun anlamı nedir? Gerçekten nazardan korur mu? Gelin nazar boncuğunun anlam ve tarihinde kısa bir tura çıkalım…

Nazar Boncuğu Tarihçesi

Türkiye’nin komşuları İran, Yunanistan, Kafkasya ve Ortadoğu’da yaygın olan nazar inancına, Hindu ve Budist toplumlarda da rastlanıyor. Arkeolojik bulgulara göre nazarlık inancı neolitik çağlara kadar uzanıyor. Tarihi bir kaya resminde göz biçimli bir muskadan kaçan akrepler, yılanlar resmediliyor. İnsanlar Akdeniz civarında binlerce yıldır ‘kem göz’ ile ilgili saydıkları uğursuzluklardan nazar boncuğu ile korunduğunu düşünüyor. Nazar boncuğu inanışı İslam’da da yer buluyor. Hz. Muhammed’in “Nazardan Allah’a sığınınız, çünkü göz (değmesi) gerçektir” hadisi kabul görüyor. İslam’da bu gibi objelerin kullanımı doğru görülmese de, günümüzde ibadet amacıyla nazar boncuğu takan kimseye rastlanmıyor. Üstelik doğu kültürlerinde hamse kullanımına da çok sık rastlanıyor. Nazar boncuklu beş parmaklı bir el biçimindeki bu motif, Ortadoğu’da çok yaygın kullanılıyor. İsrail’de Davut yıldızı eklenerek hamse kullanımı daha sık görülüyor. Muhtemelen Moğol istilası dolayısıyla bugünkü Pakistan bölgesine de yayılmış olan nazar boncuğu inancı, Çin’de bile kendine yer bulmuş durumda.

Anadolu’da Nazar Boncuğu

Kapadokya’daki kilise resimlerinde Ortodoks Rumlar da bu motifi sık kullanıyor. Eski Türk toplumlarında da aynı inanç bulunuyor. Gökle ilişkili boncuk anlama gelen ‘gökçe munçuk’ olarak adlandırılıyor. Türk mitolojisinin korkunç yaratığı Albıs’ın gökçe munçuktan kaçtığı rivayet ediliyor. Gözün dikkatini başka yöne çektiği mantığı ileri sürülüyor. Eski halk inanışına göre, koruyucu nitelikte olması için koruyucu ruha sahip bir ocakta eritilmiş olması gerekiyor. Masal anlatırken nazarın gücünü anlatmak için abartı mahiyetinde, nazar boncuklarını bile çatlattığı söyleniyor. Akdeniz’in yörükleri ‘dilgöz’, Antep’in yerlileri ‘it boncuğu’ diyor, Karadeniz’in bazı yörelerinde ‘yılanbaşı’ diye de adlandırılıyor. Nazar boncukları Osmanlı döneminde yok olmaya yüz tutuyor. Ancak 19. Yüzyılda Suriye’den İzmir’e yerleşen Arap ustalar sayesinde bir dönem bu furya yeniden başlıyor.

Mücevher ve Takıda Nazar Boncuğu

İtalyan Murano camları hatta kuartz ile de imal edilebilen nazar boncukları, ister gümüş, ister altın muhafazada olsun, herkese yakışıyor. Bilezik, kolye ve küpe olarak kullanılan nazar boncuğu sembolü, turkuaz içeren yüzüklerde göz alıyor. Köklü bir gelenek olmasıyla hoşgörüyü temsil ediyor. Pozitif etkisiyle günü iyiye yönlendiren nazar boncukları, her stil ile kolaylıkla kombin ediliyor. Nazarın akıllı, başarılı, güzel, dikkat çeken kişilere değdiğine inanılıyor. Bu nedenle hem kişisel kullanımda hem de hediye olarak zamansız ve çok şık bir seçenek olarak karşımıza çıkıyor….

Bültenimize Abone Olun!

En güncel konuları kaçırmayın.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir