İç Huzuru Yakalamak İçin 3 İpucu

Günlük hayatın koşuşturması, aile hayatı, okul/iş hayatı, sosyal hayat arasında bölünme, bir de son aylara damgasını vuran pandemi eklenince hemen herkesin kaygı seviyesinde bir artış yaşandığını kabul etmek gerekiyor. Peki hızla akıp giden hayat içerisinde kendi iç huzurumuzu nasıl sağlayacağız? Karşınızda iç huzuru yakalamak için uzmanlarca kabul edilmiş üç kanıtlanmış öneri…

Şimdiki Ana Odaklanın

Eğer şimdiye kadar bir nefes egzersizi ya da meditasyon yaptıysanız anda kalmanın önemini mutlaka duymuşsunudur. Geçmiş çoktan geride kaldı, gelecek ise kontrol edilmesi mümkün olmayan bir alan. Tüm dikkatinizi şu anda tutmanız, ana değer katmanız en doğrusu. Bu hem geçmişteki deneyimlerinizi kabullenmeniz hem de geleceğe farkındalıkla bakmanız için çok önemli. İngilizcede ‘mindfulness’ olarak bilinen ‘farkındalık’ kavramı Budizm’den dünyaya yayılan ve uzun yıllardır farklı terapilerde kullanılan bir yöntemdir. Öz farkındalığınızı geliştirdiğinizde düşündüklerinize, korkularınıza, endişelerinize daha nazik yaklaşır, anı hissetmeye odaklanır ve iç huzurunuza doğru sağlam bir adım atarsınız.

Yakınlarınızla Paylaşımı Artırın

Filozof Fabrice Midal’ın da dediği gibi “Kırılganlığımız gerçek gücümüzdür”. Tam da bu nedenle kendinizi güçlü göstermek ya da kusursuz olmak adına sıkıntılı olduğunuz dönemlerde kendi içinize kapanmak yerine sevdiklerinizle bir araya gelerek içinizdeki gücü bulmanız en doğrusudur. Aileniz, eşiniz, sevgiliniz, dostlarınız ya da iş arkadaşlarınız… Ne kadar sevildiğinizi, bir sorununuz olduğunda sizinle ne kadar ilgilenildiğini gördüğünüzde omuzlarınızdaki o yükten kurtulursunuz, sırtınız dikleşir, sahip olduğunuz her şeye ve herkese şükredersiniz. Her sorunun, kaygının üstesinden tek başına gelemezsiniz, sizi güçlendirecek dostlarınızın varlığını hissetmeye izin verin!

Olumsuzlukları da Kabul Etmeyi Öğrenin

Tıpkı mutlu anlar gibi mutsuz anlar da vardır, iyi olan her şey gibi kötü olan her şey de geçicidir. Yaşam kendi dinamikleri, ritmi içinde akıp giderken mutlu ve mutsuz anlar birbirini bazen takip eder, bazen mutsuzluklar bazen mutluluklar ağır basar ancak hepsi hayatın ritmine dahildir. Olumsuz hisleri, mutsuz anları da kabul etmek, inkar etmek yerine deşifre etmek gerçek bir yüzleşmenin ilk adımıdır. Üstelik en güçlü hissettiğimiz anlar bir sorunu çözdüğümüz, bir aksiliğin üstesinden geldiğimiz anlardır. Çünkü kabul edilen bir olumsuzluk hemen ardından tamir isteğini getirir, tamir için aranan yollar kişiyi geliştirir ve güçlendirir. Ortaya şefkat ile kabul edilmiş durumlar ve güçlenmiş bir benlik çıkar. İç huzurunuz, içinizdeki güce, şefkate güvendiğinde sizi asla terk etmemek üzere benliğinizdeki yerini alacaktır.

Bültenimize Abone Olun!

En güncel konuları kaçırmayın.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir